10 Ağustos 2009

BİR TUTKUDUR (MAĞARACILIĞI) YAŞAMAK…

Mağaracılığın ne büyük bir tutkum olduğunu düşündüm bir tren yolculuğunda. 2000 yılında MAD’a rastladığımda yaşadığım heyecanım gözlerimin önüne geldi. Avrupa Gençlik Festivali kapsamındaki bilgi fuarında stant açmışlardı, derneği ve mağaracılığı tanıtıyorlardı. Masanın üzerinde de Temel Mağaracılık Eğitimi’ne katılmak isteyenler için iletişim föyü vardı. İsim yazan ilk kişi olduğumu, eğitim ile ilgili e- posta mesaj kutuma düştüğünde ise hemen arayıp ismimi yazdırdığımı hatırlıyorum. O dönem üç gün akşamüstleri yapılıyordu temel eğitimler. Eğitmenlerin anlattığı tüm hareketleri ve düğümleri eve dönünce düşünüp, eğitim kitabını karıştırarak çalışmıştım. Eğitim sona erdiğinde ilk mağaram haliyle Tuluntaş, eğitimlere devam ettiğimde ise ilk dikey mağaram da Karaman’daki Altıntaş Yaylası – Topak Düdeni oldu. Birkaç ay ara ile gittiğimiz mağarada yaşadığım ilk dikey iniş deneyimimde çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. 30 m.lik ilk dikey inişimi yaptığımı ve yüksekliği ölçmek için boşluğa taş atıp binbir, biniki diye saydığımızı. Çıkarken bir kurbağa görmüştüm. Elim guanoya batmıştı. Günışığının çıkış ile birlikte daha bir güzel gözüktüğü aklımda kalmış. O tarihten bugüne haliyle sayısını hatırlamadığım kadar çok mağaraya girdim, labirentler içinde gezdim, yüzlerce metre derinliklere indim.

Zamanla MAD’ın, araştırma etkinlikleri kadar tanıtım toplantıları ve eğitim seminerlerine de oldukça önem veriyorlardı. Dernek olarak fırsat buldukça üniversiteler öğrencilerine yönelik mağaracılık ve MAD’ı anlatmak için toplantılar düzenlemekle yetinmeyip, çeşitli etkinliklerde standlar açıyor, üniversite kulüplerinin davetlerine mümkün olduğunca olumlu cevap vererek dia gösterimleri yapmaya, video çekimlerini göstermeye, üniversite şenlikleri ile fuarlara katılarak gençlerin mağaracılığa olan ilgisini arttırmaya çalışıyorlardı.

Anladım ki aslında herkesin içerisinde mağaracılık var. MAD sadece bu keyfin farkına varmanızda sizlere yardımcı oluyor…

Bir An İçin…

Yıllarca Trevenian’ın Şibumi’sinden bir cümle olduğunu düşündüğüm, kitapta cümleye rastlayamadığımda tesadüfen sevgili Tulga ŞENER’in durup dururken, yine bir bülten hazırlığında yumurtlamış olduğunu öğrendiğim sözüyle bile mağaracılığa ilgi duyabilirsiniz. “Bir an için yerin yüzlerce metre altında olduğunuzu düşünün. Oraya inmek için sayısız iniş ve çıkış yaptığınızı. Biliyorsunuz ki sizden önce hiç kimse oraya ayak basmadı.” Ben de bu cümleye inandım. Oralara ilk ayağı ben basacaktım. Gördüm ki yanılmamışım…

Yıllar geçtikçe doğa sporlarıyla ilgili gruplara mağaracılığı anlatarak, söz konusu grupların ilgi alanları içerisine mağaracılığın girmesinde önemli pay sahibi olduk. Mağaracılık ile ilgili olmayan grupların davetleri sonucunda birçok gezi düzenledik, insanların mağaralara olan hayranlığını arttırdık.

Bugüne kadar sayısız eğitim ve tanışma toplantılarında rol alarak gerek Ankara, gerekse de Türkiye çapında mağaracılığın tanıtılması için geziler düzenledik, araştırmalar yapıp yayınladık.

Bilkent Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, ODTÜ, Gazi Üniversitesi gibi birçok üniversite etkinliklerinde yer aldık. Bahar Şenliklerine katıldık, gösteriler düzenledik. Standlar açıp tanıtım broşürleri dağıttık. Davet aldığımız doğa sporları kulüplerine mağaracılığı anlattık, dia gösterileri ile Mağaraların Büyülü Dünyası’na sayısız yolculuk yaptık. Bu sayede birçok arkadaşımız mağaracılığa başladı, MAD’lı oldu. Bugün, söz konusu etkinliklerle bizleri tanıyıp aramıza katılan ve hala mağaracılık yapan dostlarımız var.

Senede 3 kez Temel Mağaracılık Eğitimi veriyoruz. Teorik eğitim sonunda yatay mağaralara giderek eğitim boyunca anlatılanları uyguluyoruz. Eğitim alan arkadaşlarımız nasıl kullanacaklarını öğrendikleri malzemeleri kullanarak yeni bir dünyaya adım atıyorlar. Bugüne kadar değişik iş ve çevreden, her yaştan yüzlerce insana Temel Mağaracılık Eğitimi vererek onları adeta bu dünyaya ait olmayan yerlere götürdük.

İşte Size Fırsat…

Mağaraları merak mı ediyorsunuz, mağaracılığın ne olduğunu mu düşünüyorsunuz? MAD ile irtibat kurduğunuzda sizlere mağaraları tanıtmaya, geziler düzenlemeye, içinizdeki cevheri işlemeye hazır bir sürü insan var. Bugüne kadar hep başardık. Sayısız başvuruya elimizden geldiğince cevap verdik, beraber gezdik, eğlendik. İnsanlara uzun uzun mağaracılığı ve MAD’ı anlattık. Pişman mıyız, tabi ki hayır. Bugün olsa yine yaparız. Tek pişmanlığımız siz bizleri bulmadan, bizim sizlere ulaşamamış olmamızdır.

Doğa sporları ile mi ilgileniyorsunuz, değişik bir heyecan, hoş bir ortam mı arıyorsunuz? İşte size mağaracılık ve MAD. En kısa zamanda bize ulaşın. Zaman hızla akıp gidiyor. Bugüne kadar MAD’dan yıllar içinde yüzlerce insan geldi, geçti. Hepsine harcadığımız zamanı mağara araştırmalarına ayırsak bugün Türkiye Mağara Envanteri’ne birkaç yüz mağara daha katabilirdik. Ama olsun, mağaracılık yapanlar, MAD’a katılmayanlar oldukça mağaraların ne kıymeti var?

Emre Baturay ALTINOK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder